Endonezya içindeki lawan kata ne anlama geliyor?

Endonezya'deki lawan kata kelimesinin anlamı nedir? Makale, tam anlamını, telaffuzunu ve iki dilli örneklerle birlikte lawan kata'ün Endonezya'te nasıl kullanılacağına ilişkin talimatları açıklamaktadır.

Endonezya içindeki lawan kata kelimesi karşıt anlamlı, zıt anlamlı anlamına gelir. Daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki ayrıntılara bakın.

telaffuz dinle

lawan kata kelimesinin anlamı

karşıt anlamlı

zıt anlamlı

(Bir kelime veya terimin tam, veya nerdeyse tam, tersi anlamına sahip bir diğer kelime veya terim.)

Daha fazla örneğe bakın

Yesus membandingkan ”sederhana” bukan dengan lawan katanya, yakni ”rumit”, melainkan dengan kata ”fasik”.
İsa “tek bir şeye” bakmanın tersi olarak “kötü olana” bakmaktan söz etti.
Lawan kata dari salah adalah benar.
Wrong'un zıt kelimesi right'tır.
Perkataanmu melawan perkataanku.
Senin sözüne karşı benim sözüm.
Jadi, kami lawan kata dari Legenda.
Biz efsanelerin tam tersiyiz yani.
Lawan dari kata (anak) bungsu adalah (anak) sulung.
Surede bahsedilen olay "Nadiroğulları sürgünü"dür.
”Bangsa akan bangkit melawan bangsa,” katanya, dan akan ada kelaparan, gempa bumi, dan penyakit sampar.
‘Millet millete karşı kalkacaktır’ dedi ve kıtlıkların, depremlerin, salgın hastalıkların olacağını söyledi.
Aku bukan seorang pria yang melawan Dane, katanya.
Danlarla savaşacak adam olmadığım söylendi.
Tapi ayahku melawan orang Inggris dan dia berkata, " Lebih mudah melawan phyton setelah kau bisa mencincang kepalanya. "
Ama babam, İngilizlerle savaşmıştı ve bir pitonla, kafasını kopardıktan sonra mücadele etmenin daha kolay olduğunu söylerdi.
Jangan mengatakan kata melawan ayah saya!
Babam hakkında kötü konuşma!
14 Karena ia tidak menyusun kata-kata melawan aku,
14 O sözlerini sıralarken beni hedef almadı,
Yakobus 4:7 berkata, ”Lawanlah Iblis, dan ia akan lari dari kamu.”
Yakub 4:7 şöyle der: “İmdi Allaha tâbi olun; fakat İblise karşı durun, ve sizden kaçacaktır.”
19 Perhatikanlah aku, oh, Yehuwa, dan dengarkan perkataan lawan-lawanku.
19 Beni dinle ey Yehova, bana karşı koyanların dediklerini de duy.
Dan, Fanita berkata, ”Melawan pikiran-pikiran negatif merupakan perjuangan yang tak ada habisnya.
Frances de şunları anlatıyor: “Kendi içimde olumsuz düşüncelerle sürekli bir mücadele halindeyim.
Perkataannya berlawanan dengan klienku, dan banyak timbunan dari kasus ini yang tertunda di seluruh kota.
Onun kelimeleri benim müvekkilerime karşı ve şehir için bekleyen bir sürü dava var.
(Mazmur 29:3, 4) Ketika Yehuwa berperang untuk Daud melawan musuh-musuhnya, dikatakan bahwa ada guntur yang keluar dariNya.
(Mezmur 29:3, 4) Yehova Davud’un düşmanlarına karşı savaşırken duyulan gök gürlemesinin O’ndan geldiği söylenmişti.
Beberapa kamus menyertakan sinonim (kata-kata yang serupa maknanya, tetapi tidak identik) dan antonim (kata-kata yang berlawanan makna) di bawah tiap-tiap kata.
Bazı sözlüklerde her sözcüğün altında o sözcüğün hem eşanlamlıları (aynı olmasa da benzer anlamlı sözcükler) hem de karşıtanlamlıları sıralanır.
Saat ditarik keluar mobil untuk diperiksa, saat berbaring di tanah untuk diperiksa, saat bagasi dibuka untuk diperiksa, kami tidak melawan, tidak menantang, karena seperti katamu, "Jangan melawan polisi.
'Üzerimizin aranması için arabadan çıkarılıp yere yatırıldığımda aranmak için şortlarımız çıkarıldığında geri itmedik, karşı koymadık çünkü biliyorduk', Polise karşı gelmeyin.
”Kesiagaan adalah senjata yang efektif melawan . . . pencurian identitas,” kata FTC, yang menambahkan, ”Pendeteksian dini akan potensi pencurian identitas bisa besar pengaruhnya.”
FTC “Kimlik hırsızlığına karşı etkili bir silah bilinçli olmaktır” diyor ve şöyle ekliyor: “Olası bir kimlik hırsızlığını erken tespit etmek büyük bir fark yaratabilir.”
Otak yang aktif, kata peneliti, melawan kemerosotan —terlebih lagi jika orangnya rutin berolahraga.
Araştırmacılar faal olan beynin bozulmaya karşı direndiğini, hatta eğer kişi düzenli olarak fiziksel egzersiz yapıyorsa beyninin çok daha fazla direnebileceğini söylüyorlar.
Dan kemudian dia akan memakai kata-kata kasar melawan mereka yang memandang rendah diriku.
Ve keyfimi kaçıran herkese acımasız şeyler söylerdi.
Apabila kita mempelajari Firman Allah dan melakukan apa yang dikatakannya, kita melawan Iblis dan mendekat kepada Allah.
Tanrı’nın Sözünü incelediğimizde ve öğütlerini uyguladığımızda İblis’e karşı koyar ve Tanrı’ya yaklaşırız.
Katakan dia melawan.
Direndi.
Kenapa perkataanmu jadi berlawanan?
Nasıl olur da sözünü tutmazsın?
Lawanlah kecenderungan mengingat-ingat kata atau perbuatan yang menyakitkan.
Acı veren söz veya davranışlar üzerinde durma eğilimiyle mücadele edin.
Ketika dia menceritakannya padaku, katanya... ia melawan tiga skitters dan Mech dengan ban besi.
Hikayeyi bana anlattığında, elinde levye üç Sıçrayan ve bir Mekanikle kapıştığını söylemiştin.

Endonezya öğrenelim

Artık lawan kata'ün Endonezya içindeki anlamı hakkında daha fazla bilgi sahibi olduğunuza göre, seçilen örnekler aracılığıyla bunların nasıl kullanılacağını ve nasıl yapılacağını öğrenebilirsiniz. onları okuyun. Ve önerdiğimiz ilgili kelimeleri öğrenmeyi unutmayın. Web sitemiz sürekli olarak yeni kelimeler ve yeni örneklerle güncellenmektedir, böylece bilmediğiniz diğer kelimelerin anlamlarını Endonezya içinde arayabilirsiniz.

Endonezya hakkında bilginiz var mı

Endonezyaca, Endonezya'nın resmi dilidir. Endonezya dili, 1945'te Endonezya'nın bağımsızlık ilanıyla resmen tanımlanmış standart bir Malay dilidir. Malayca ve Endonezyaca hâlâ oldukça benzerdir. Endonezya dünyanın en kalabalık dördüncü ülkesidir. Endonezyalıların çoğunluğu, neredeyse %100'lük bir oranla akıcı Endonezyaca konuşur ve bu da onu dünyanın en yaygın konuşulan dillerinden biri haline getirir.